17 Şubat 2012 Cuma

Sözün Bittiği Yer


ANADOLU KADININA SESLENİŞ
Öyle inançlı yaz ki
özgür bilincine
kendi varlığını;
silmek mümkün olmasın adını,
ne de gün ışığından saklamak seni.
Gerçeğin ışığında yürü ki aklınla,
karanlığın peçesi ile
kimse örtmesin
gül yüzünü.
Gözleyerek olup biteni
öyle güven ki kendi benliğine
Işıltılı bakışlarındaki kıvılcımla
aydınlansın çevren.
Yürüyebilsin
oğlun ve kızın
açtığın yolda,
daha mutlu yarınlar için
Ana Tanrıçanın vatanı
Anadolu’da...

Bu şiiri 2000 yılında TRT’de yayınlanan ”Düşünceden Neşeye” adlı izlencem için yazmıştım. Kadınların, kendi kimlikleri üzerindeki erkek egemen dinci ve töreci baskıya “Hayır!” demeleri gerektiğini,  öğütleyen bir çağrıydı bu. Çünkü bana göre, örtünmenin  inanç gereği olduğu, görüşü mantık dışı. Tanrı’nın yarattığı iki cinsten birini kapatıp diğerini açtığı düşüncesinin, Onun, “yüce adalet” anlayışıyla çeliştiği açık. Bu nedenle, örtünme dayatmasını, kadın kimliğini, cinsel dürtüler bahane edilerek erkek ilkelliğine, kurban eden bir eylem olarak niteliyorum.
Ne yazık ki, İnanç sömürüsü ve birtakım çıkar kaygılarıyla bu kadar belirgin bir mantıksal sonucu göremeyen kadınlar da, örtünerek özgürlüklerini koruduklarını sanıyorlar. Oysa şu günlerdeki küçücük kız çocuklarına kadar varan dinci örtünme dayatmasını, dikkatle izlemek; dinci erkek egemen bakışın kutsal dini  kadın üzerinden nasıl kullandığını, görmeyi sağlayacaktır.
İşte bir örnek:.Sanıyorum bu haberi "Sözün bittiğ iyer." olarak tanımlamak doğru olacak. 
15 Mayıs 2012 günü basında şu haber yer aldı;


 BAŞBAKAN GARANTİ VERDİ


"Zorunlu temel eğitime dördüncü sınıftan sonra 'açık öğretim' olarak da devam edilebilecek. Yani 5. sınıftan itibaren örgün eğitim dayatması olmayacak.“ Bu iddia İmam Hatip Liseleri Mezunlar Mensupları Derneği ÖNDER'e ait. ÖNDER'in Başbakan Erdoğan'ın da sıcak baktığını belirttiği bu düzenlemeyle başlarını örtmek isteyenlere de yeni alternatifler sunulmuş oluyor.
ÖNDER'in verdiği bilgiye göre; düzenlemeyle; bir yılı okul öncesi olmak üzere 13 yıla çıkacak kesintili eğitimin dördüncü sınıftan sonra "açık öğretim" olarak da devam etmesi kararlaştırılıyor. Bu sayede 5. sınıftan itibaren örgün eğitim dayatması olmayacak. Açık ve sertifikasyona göre eğitim gerçekleştirilecek. Bu durumda hem açık öğretime, hem de Kur'an Kurslarına aynı anda devam etme imkânı ile başlarını örtmek isteyenlere yeni alternatifler sunulmuş olacak.
KAYNAK: Ece Ertem / Cnnturk.com

Beklenen oldu. Başbakan sözunü tuttu. Eğitimin, Önder'in isteğine uygun düzenlenmesi için"Ana sınıfsız" olarak 4+4+4 =12 formülü ile Meclise  yasa teklifi bu gün  20 şubat ta  verildi. Bu Tam bir karşı devrim. ve gerçekten söz bitti. 

1 yorum:

kuazimodo dedi ki...

Şimdi dayımın yazdıklarıyla senin yazdıklarını birleştiriyorum. Bu ülkenin yakın tarihini okudum; siz bir dönemini yaşadınız. Yaşamak, uzaktan okumaktan daha acı. Bugün, Avrupa'nın en koyu katolik ülkesinde, Papalığın merkezinde bile, gözlemlediğim sekülerleşmenin çok zaman aldığı ve ne yazık ki ülkemde bu toplumsal uzlaşmanın gerçekleşemediği. Tabi ki bu en derinden kadının hayatını etkiliyor.. Erk aynı değil mi korkuyla ancak kurabilirsin; ister hoca, ister koca, ister devlet baba olsun. O yüzden bütün bunlar değişecek anlayacak, kadınlarımız, ne yazık ki hergün dinlediğimiz acı haberler ve şiddet daha çok büyüyecek, kadını iradesiz kılma amacı bunlar, elbet isyan edilecek...