26 Şubat 2012 Pazar

ÇİZGİNİN DİLİ

EVE KAPAMA TUZAĞI BİR RÖVANŞ

17 şubat günlü "Sözün Bittiği Yer" adlı yazımda, "küçücük kız çocuklarına kadar varan dinci örtünme dayatmasını, dikkatle izlemek; dinci erkek egemen bakışın kutsal dini kadın üzerinden nasıl kullandığını,görmeyi sağlayacaktır." demiştim
İmam Hatipliler Derneği "Önder'in Başbakana ziyaretiyle verilen söz; 4+4+4 formülüyle gecikmeden gündeme sokuldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisine iletilen Kanun teklifi jet hızıyla 28 Şubatta yasalaşmak üzere görüşülecek. Burada dikkat çekici olan Kesintisiz eğitimi yok etme eyleminin tarihi. Kindar olduğunu şiirle vurgulayan düşünce, bir yıl dönümünde kız çocuklar üzerinden rövanş alma peşinde.
Doğu ve Güneydoğuya, hatta İstanbul'un varoşlarına; çekim için gittiğimde Küçücük kızlar, "Babamı, abimi, amcamı, dayımı, lütfen razı edin, OKUMAK İSTİYORUM; ÖĞRETMEN HEMŞİRE, DOKTOR, HAKİM, KAYMAKAM, VALİ, OLMAK İSTİYORUM" diyen notlar sıkıştırıyorlardı benim ve ekip arkadaşlarımın ceplerine.
Kızları, saplantılı kör inançlarına kurban etmeye kalkan erkek egemen, baskıcı dayatma, kendine uygun yönetimi görünce, hiç vakit kaybetmeden kadını eve kapamanın yolunu buluverdi.
İnsana şaka gibi gelen, "üç çocuk, beş çocuk" söylemlerinin, güya 12 yıllık zorunlu eğitim yasası maskesinin ardında gizlenen, doğurgan çocuk gelinler, gerçeğini görmek iç karartıcı.
Hüznümü anlatacak kelimenin tükendiğini düşündüğüm anda Sevgili dostum, gazetem Cumhuriyet'in çizeri, Semih Poroy, hiçbir sözün anlatamayacağı güzellikte, çizginin diliyle anlatıverdi olanları ve bundan sonra olacakları...
Göz yaşlarımı tutamadığım bu anlatımı blog okuyucularımla paylaşmak istedim.
Yıllar önce yazdığım Semih Poroy'un da konuk olduğu izlencemde yer verdiğim şiirimi de Sevgili Poroy'a armağan olsun diye yayınlıyorum...

Cumhuriyet 26.02.2012
HARBİ SEMİH POROY




ÇİZGİNİN DİLİ
Uzun bir çizgi çizdim
Kalemin ucu kalın, çizgilerim ise kaba
İnceltmeliyim
Evet, şimdi oldu.
Kalemin ucu, çizgilerim incecik;
Ne çizeyim?

Yalnızca kısa uzun çizgiler çizmek değil amacım.
Çizmeliyim yaşamı biçim biçim..
doğayı algılayıp bulduğum yedi renge
çizgice bir ad koydum,
yaptığım gökkuşağı…
Şimdi de bir dünya kurmalıyım
çizgilerden oluşan.
Güzel için...
Abartılı büyüklükler, abartılı küçüklükler
çizmeliyim tutmak için
gerçeği …
Düşünceler,
çizgilerde damla damla yağan yağmur.
Çizgilerde insan,
bir küçücük gülücük
İlk çığlığına eş yeni doğan bebeğin
Sağanak şimdi çizgi
gözlemlerden yansıyıp, kağıtlarda doğan
şekillerin dünyası.
Adını koymalıyım..
Düşüneyim biraz derken
kağıttan bir ses geldi,
Hişştt!
Adım karikatür…

1 yorum:

kuazimodo dedi ki...

Muhafazakar baskılar, herseyden önce kadının üstüne oynuyor ne yazık ki. Töre, şiddet, kadın cinayetleri, mahalle baskısı, derken simdi kadınlar esnek okuma sistemiyle Kuran kurslarına, ev içi emeğe yönlendiriliyor. Üstelik bir şey atlanıyor. Bırakın sadece kız cocuklarını, eş zamanlı yasa önerileriyle, çıraklık yaşı düsürülüyor, cocuk emeğinin sömürülülmesinin, yolu yeni milli eğitim yasasıyla acılıyor, okul öncesi öğretim zorunlu olmakdan cıkarılıyor.
İktidar, 0-6 yas da bilinclenen bireyden korkuyor.

Güzel yazmıssın annecim, Semih hocanın daellerine sağlık. Kadınların Boyunlarını büken, koca kıllı elleri birleşerek ters cevirmek gerek. İnsanın iradesinin üstündeki tüm örtüleri yıkmak için birleşmek gerek bunun içinse, uzun bir yol var önümüzde ne yazık ki.